Sahtelikler arasında hakikatin ciğerine dünyalık dolan kulaklarımla yaslanmaya çalışıyorum…
Kendisinden bir nefescik bile kotarabilsem hayatım âhenkli bir terennüme dönüşecek…
Yolda yürümenin şiddetiyle şiddetlere mâruzum… 
Yangın yerine dönmüş vicdanım kavurdukça kavuruyor bedenimi…
Kalbimden soğuk hissiyatlar dolup boşalıyor ânsızın ve benim idrakim çıldırmanın yakazalarında dolaşıyor sabah akşam…
Küheylanlar kişniyor gözlerimin yorgun torbalarında…
Elimde tutuşturulan demode ezberleri yırta yırta bedenimi yumuyacak suyu kaynatacak kazanın yakıtını biriktiriyorum ömrümde…
Yakın ve uzakları ölçen ölçülerin ölümlerin, yaşamların,sevinçlerin heyecanların,öfkelerin kısacası yaşam adına her şeyin bizim olduğunu iddia ettiğimiz her türlü benlikçi tepinişlerin sadece bizi mevcudiyet rıhtımına çıkaranın yokluk sayfalarına giden bir yolculuk olduğunu ne kadar da geç anlamışım…
Düşmanca tavırlar sergileyenlerin bana karşı işledikleri hiç bir tavrından muzdarip değilim…
Çünkü onlar içinde bulundukları konumun cahili ve cehlini idrak edecek bir zeminde bile bulunamıyorlar…
Beni muzdarip kılan lafazanlıklarla varoluş çilesine yabancılaşmış lâkin bunu yaşanmışlığın acı tecrübeleriyle ibretli neticelerine körleşen lafımın dostu çilemin yabancısı dostlarımın, yanımda duranların ya da durduklarını iddia edenlerin içlerinde sürekli bir kınayış ve iç çekişlerle yargılayıcı tavırlarıdır…
Dişlerimi gıcırdatan uykularımın yoğunluğuyla nice kokuşmuş hayatların öldürüşlerine direniyorum bir bilseniz…
Ah bir bilseniz kimlerle mücadele ederek yorgun düşüyor hatıralarım…
Yorgun hatıralarımın kokusu siniyor ellerime ve ben ciğerimin yanığı sinmiş bu hatıralarımı ağlayarak yüzüme gözüme sürüyorum sessizce….
Saniyelerin saliselerle selam alıp verdiği ânlarda imanın nefesleri dolduran heyecanıyla sabır içinde şükretmenin neticelerine hasret duyuyorum…
Nice ufukların ötelerinde gezip herkes arasında en arkalarda olanların günahının tövbesini diliyorum Rabb’imden…
Ne diyeyim bilmiyorum ki artık…
Allah için gülen yüzlerin samimiyetine, Allah adına yaşanan hayatların bir ânına neleri vermezdim ki… 
Kalemimi kıran Allah’a hamdolsun…