Nâcizane bu şiiri;
yüreğindeki sevgisini mavzer yatağı kadar sabır ateşiyle diri tutan dostum başta olmak üzere…
Mahrumiyet psikolojisi ile temiz evlatlarını köşelere sıkıştıran ahlak bekçilerine rağmen; kalp taşımanın ruhu olmanın günah sayıldığı şu bunaltan zamanlarda sevginin gücüne inanıp karanlık yollarda yürüyerek kalpten kalbe yol arayanlara…
İthâf ediyorum…
SEVMENİN TÜKENMEZ HÂLESİ
Hınzır uğultular içinde, utançların eşiğinde
Sevinçlerin enginliğini arıyorum sessizce…
Uzanıp uzanıp tutulamayan ellerin,
Âhlar yamacında gözyaşları akıtan gözlerin,
Kendi iyiliğine bir türlü inanamayan sevgilerin,
Yüreklerde prangalı demir küflü bilyelerin,
İffet adına yutturulan her türlü iffetsizliğin,
Ağırlığını taşımaya çalışan temiz iç çekişlerin
Faturası benim vicdanıma kesilmiş…
Aşkın açılımını ebced düşürmekle,
Kronolojik ızdırapların tarihsel ilerleyişinde,
İnsanlık adına yanlış tarif edilen adreslere,
Saparak ayrılanların kefareti bana biçilmiş…
Ellerim ve dizlerimin ıslık çalan soğukluğu,
Alışılmış çaresizliğin can çıkartan soluğu,
Gönül beytine dikilen nice ruhsuz korkuluğu,
Aşkın üzüm buğusuyla yerle bir edilmiş…
Alışırım diye avutulmuş nice tuzlu yaralar
Garip bakışlı gözleri incitiyor boş korkular
Ruhsuz irinler bağlamış saman dolu vicdanlar
Berlin duvarı kadar habis suratlı gururlar
Yıkılmaya mahkumdur bağnaz yüzlü kuklalar..
İşte bu yüzden ki;
Ellerimi titretiyor çaresizce bakınanlar
Sevgiye doyamayıp severken ayrılanlar…
LATİF BOZDAĞOĞLU