Tevhid ilkesi her şeyimizin ilkesidir.
Dünyaya geldiğimiz ândan itibaren yaşantımızı kuşatan; sevinç ve hüzünlerimizi başıboşluktan kurtaran; yaşamanın izzetini son nefese kadar telkin eden sonsuzluk ilkesi…
Lâkin bu kokuşmuş zihinsel lâğımların ürettiği buhranlar var ki omurgasızlaştırılmiş bir insanlık ve müslümanlık anlayışına sebebiyet veriyor.
Mesela Samed olan Rabb’ine yönelmesi gerekirken parasal tapınmalarla âyin yapanlar…
Allah’tan ziyade devlete sırtını dayayıp zihniyle beraber ruhunu da peşkeş çekenler…
Âile ve evlilik kriterlerini kariyer-diploma endeksiyle ölçenler ve daha niceleri…
Neymiş al maaşını işin de olur eşin de…
Neymiş sırtını yasla devlete dinin de olur işin de …
İnsanlar ne yapıyorsa sen de onu yap elâlemle beraber bayram seyran…
Diye dizdiğimiz şeytana göbek attıracak cinsten şeyler işte…
Bazen ister istemez sormuyor da değilim hâni…
İnsanların kalitesini ahlak ve karakter bazında ele almak varken;dış görünüşün ve şekilciliğin câzibeli şehvetiyle, elbiselerin marka ve etiketleriyle insanlığa değer biçenlerin kalblerine; acaba Lât ve Uzza putlarının sahte haşmetine elbise biçenlerin nazar ve ölçüleri mi bulaştı habersizce?
Sözde iki dünya saadetine vesile olsun diye kurduğumuz evlilik ve yuvalarımız Ebu Leheb ve karısı Ümmü Cemil’in yattığı çukurlarına mı komşu ?
Ya da sohbetine gittiğimiz vakıf ve dernek binaları Mescid-i Dırar’ın parselleri içerisinde mi kalıyor biz farkında olmadan?…
Veyâhut gittiğimiz okul ve fakültelerde müfredat olarak Cahiliyye döneminin en bilginlerinden olan Ebu Cehil’in zihin yapısını andıran müfredatlara mı muhatabız ?
Maaşını aldığımız işyerlerimiz Mekke’nin putlarına sunulan akçelerden mi karşılanıyor?
Peki herşeyimiz tastamamsa nereden çıkıyor bu cahiliyye zihniyetinin ürünü olan söz ve fiiler?
Söyleyin Allah aşkına biz hakiki mü’min isek bu sosyal itikadsızlığımız nedir ?
Sosyal itikadsızlığımız ortada ise mü’mince tavrımız nerededir?
Göklerdemi yoksa makberde midir?
Yoksa masamızdaki tuzluk mesafesinde midir ?
Kısacası arkadaşım;
Ya İslamiyiz ya da değiliz…
Hatta ya insancayız ya da değiliz…
Nerde kaldı ki müslüman olmak…
Söyler misin var mı daha ötesi ?…